Kaplumbağalar, Testudines takımı içindeki sert ve kemiksi bir yapıya sahip, yavaş yürüyen, dört ayaklı, omurgalı sürüngenlerdir. Halk arasında "tosbağa" olarak da bilinirler. Kaplumbağalar genellikle yavaş hareket ettikleri ve sırtlarındaki kabuklarından dolayı hikaye ve fıkralara konu olmuştur.

Kaplumbağaların evrimi de diğer sürüngenler gibi Mezozoik dönemin ilk evresi olan Trias çağında başlamıştır. Bilimsel bulgulara göre, kaplumbağalar memeliler, kuşlar, timsahlar ve yılanlardan önce dünyada var olmuştur. 200 milyon yıl boyunca kaplumbağaların yapısında önemli bir değişiklik olmamıştır. Kaplumbağalar, dünyada nesli tükenmemiş en eski hayvanlar arasındadır. Açlığa oldukça dayanıklıdırlar ve uzun ömürlü olup ortalama 100-150 yıl kadar yaşarlar. En uzun süre yaşayan sürüngenler sınıfındadırlar.

Kaplumbağalar sık sık "ölümsüz" bir uykuya dalar. Yaşadıkları çevrenin iklimine göre sıcaklık düşmeye başladığında uyuşmaya başlarlar. Kaplumbağaların bir kısmı kış uykusuna yatarken bir kısmı ise kış uykusuna yatmadan yaşamını devam ettirir. Bol güneşli kuru topraklarda kendilerine toprak altında bir delik kazarak kışı orada geçirirler. Deniz kaplumbağaları ise çukur kazılacak bir yer bulamazlarsa kendilerini denizin derinliklerine bırakıp yaz mevsiminin sıcak günlerinin gelmesini beklerler.

Kaplumbağalar yaşadıkları yere ve bölgeye göre vücut yapıları farklılık gösterebilir. Antarktika kıtası haricinde tüm kıtalarda kaplumbağa yaşamaktadır. Amerika kıtasındaki kaplumbağalar ile Avrupa, Asya, Avustralya ve Afrika kıtalarındaki kaplumbağaların özellikleri birbirinden farklıdır. Günümüzde yaklaşık 250 tür kaplumbağa türü bulunmaktadır. Kaplumbağaların başı vücutlarına göre oldukça küçüktür. Ağızları bir kuşun gagasına benzer. Kaplumbağaların dili kısa ve yumuşaktır. Dişlerin yerini sert ve kesici yapıdaki boynuzsu bir tabaka almıştır. Kaplumbağalar bu yapıyla besinlerini yakalar ve parçalarlar. Görme ve koku alma duyuları oldukça gelişmiştir.

Kaplumbağaların ayaklarının ucunda beşer tane parmak vardır. Karada ve bataklıklarda yaşayan kaplumbağalarda parmaklar hareketlidir. Parmak uçlarındaki tırnaklar sert ve kıvrıktır. Bataklıklarda yaşayan kaplumbağalarda parmaklar birbirleriyle bir zar aracılığıyla birleşmiş, küreğe benzer bir şekil almıştır. Bunlarda arka ayak parmaklarının sayısı dört tanedir. Deniz kaplumbağalarında parmaklar bitişiktir ve bu nedenle parmaklar tek başına hareketsizdir. Soğuğa çok dayanıklı olan deniz kaplumbağalarının buzulların altında bile yüzdüğü görülmüştür.

Kaplumbağalar yumurtlama yoluyla ürerler. Dişi kaplumbağalar yaz mevsiminde yumurtlar ve yumurtalar yuvarlak şekildedir. Dişi kaplumbağalar, nemli topraklarda arka ayakları ile açtıkları bir çukurun içine yumurtalarını bırakırlar. Daha sonra yabancı hayvanlar ve insanlar almasın diye üzerini toprak ile örterler. Yaklaşık iki ay dolmadan yavru kaplumbağalar yumurtadan çıkar ve kendi kendilerine beslenirler.